Aslan: 17-18 Eylül’de Hacıbektaş’ta çalıştay yapıyoruz!

ABF Genel Başkanı Mustafa Aslan, Alevi örgütlerinin 17-18 Eylül’de Hacıbektaş’ta yapacağı çalıştaya ilişkin yaptığı değerlendirmede “Alevi kurumlarının kendi aralarındaki farklılıkları bir tarafa bırakarak, kimlik mücadelesi öncülüğünde hepimizin talebi Alevi inancının hak kazanımlarına odaklanmaktır” dedi. Türkiye ve Avrupa’daki Alevi örgütleri, 17-18 Eylül’de Hacıbektaş’ta çalıştay yapacak. Alevi örgütleri yapacakları çalıştayda, Alevilerin içeride ve dışarıda yaşadıkları sorunları ve son süreçte AKP iktidarının Alevi toplumuna karşı izlediği politikaları konuşarak, bu politikalara karşı izleyecekleri yol haritasını belirleyecek.

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan, yapacakları çalıştaya ilişkin konuştu. Hacıbektaş’ta yapılacak olan toplantıya hem Avrupa’daki hem Türkiye’deki tüm Alevi kurumları, dedeler, pirler, şube başkanları, yöneticileri, akademisyenler, hukukçular gibi birçok kesimin katılacağını ifade eden Aslan, “Hep birlikte bir araya geleceğiz. Hem son süreçte Alevilere yönelik gündeme gelen politikaları hem de önümüzdeki süreçte nasıl bir yol haritası çizeceğimizi konuşacağız, tartışacağız. Cumhuriyetin ilk 100 yılında neler yaşandı, neler oldu, biz ne yaptık ve önümüzdeki ikinci yüzyılda neler yapacağız bunu belirleyeceğiz, konuşacağız” diye konuştu.

Hükümetin Alevilere yönelik saldırılarının hız kesmediğini, farklı stratejiler geliştirdiğini aktaran Aslan, sözlerine şöyle devam etti: “Alevi kurumları olarak önümüzdeki süreçle ilgili bu politikalara dair bir yol haritası oluşturacağız. Toplantıya katılımın yüksek olacağını düşünüyorum. Tüm Alevi kurumları olarak alanlarda çalışmalar yapıyoruz. Tüm illerde, ilçelerde, köylerde bulunan Alevi derneklerini, cemevlerini belirliyoruz. Buralara yönelik bir envanteri de hazırlanacak. Nerede hangi derneklerimiz var, bağımsız mı, değilse nereye bağlı tüm bunları masaya yatıracağız ve bir çağrı yapacağız. Katılımın yüksek olacağını öngörüyorum. Bu toplantıdan beklentimiz ise şu; Önümüzdeki sürece dair Alevi kurumlarının kendi aralarındaki ufak tefek farklılıkları bir tarafa bırakıp, teolojik tartışmalara girmeden, kimlik mücadelesi öncülüğünde hepimizin talebi Alevi inancının hak kazanımlarına odaklanmaktır. Biz bu inanç kimliğinin tanınmasını istiyoruz. Bu inanç kimliğine karşı yapılan asimilasyon politikaları, yasaklar, inkarlar var. Tüm bunların bir an önce son bulmasını istiyoruz ve inancımızın anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz. Ufak tefek farklı söylemleri, teolojik tartışmaya girmeden bir kenara bırakıp, inanç kimliğimiz ve haklarımız üzerinden bir birleşme sağlayacağız. İnancımıza yapılan tüm saldırılara karşı ortak hareket etme kararı alacağız ve nasıl hareket edeceğimizi belirleyeceğiz.” (PİRHA)