Kaplan: Alevi hafızasını yok etme hedefine karşı Banaz’da olacağız!

Uzun bir aranın ardından 33. Pir Sultan Abdal Anma Etkinlikleri 25-26 Haziran’da Sivas’ın Yıldızeli ilçesi Banaz köyünde yapılacak. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile Pir Vakfı öncülüğünde yapılacak anmaya Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan da destek geldi.

“ANILARINI, DEĞERLERİNİ YAŞATMAKTAN GERİ ADIM ATMIYORUZ”

Anma etkinliğine ilişkin PİRHA’ya konuşan ABF Genel Sekreteri Özgür Kaplan, son yıllarda pandemiden kaynaklı program yürütülemediğinin altını çizdi. Kaplan, Banaz köyünün Aleviler için önemli bir bölge olduğunu belirterek şunları dile getirdi:

“Pir Sultan Abdal’ın direnişi, haksızlığa karşı boyun eğmeme sembolü olarak Banaz, çok önemli bir mekandır. Her şeyden önce sembolik bir yerdir. Çünkü Pir Sultan Abdal, yoksul Anadolu Alevilerinin, halkların ortaklaşa söylediği en büyük özgürlük türküsüdür diyebiliriz. Pir Sultan Abdal, aslında yüzlerce yıldır bitmeyen bir direniş türküsüdür. Osmanlı’nın dizlerini titretmiş bir halk önderidir. Sadece deyiş söyleyip bağlama çaldığı, şiir yazdığı için idama yürüyen biri değildir. Elbette ki o dönem onlarca değerli ozanımız vardı ancak Pir Sultan Abdal’ın Osmanlı Sarayı ve o dönemin erk yöneticileri tarafından tehdit olarak algılanıp hedef görülmesindeki nedeni halkı bilinçlendirmesi ve aydınlatmasıydı. Bundan kaynaklı hedef gösterilmişti. Bugün de kaynaklara baktığımızda idam gerekçesi olarak dönemin sarayının idam gerekçesinde ‘İslam’a karşı şirk koşmak, halkı örgütlemek, saraya karşı ayaklandırmak’ gibi gerekçeler konulmuş. Bu anlamı ile biz, Pir Sultan Abdal’ı da Şah Kalender Çelebi’yi de anmaktan ve onların anılarını, değerlerini yaşatmaktan geri adım atmıyoruz. Örgütlülüğümüzün varlık nedenlerinden biri de zaten budur.”

“ALEVİ HAFIZASINI YOK ETME HEDEFİ VARDI”

ABF Genel Sekreteri Özgür Kaplan, Banaz anmasında aynı zamanda Sivas Katliamı’nı yapanlara karşı da bir duruş sergilendiğini söyledi. Kaplan, “Hem 2 Temmuz’da katledilen canlarımızı hem de Pir Sultan Abdal’ı anmaya en üst seviyeden devam edeceğiz” diyerek şöyle devam etti:

“Tarihten beslenmek ve günümüzü örgütleyip geleceğe taşımak gibi de bir görevimiz var. Bu direniş gerçekliğinin daha da anlaşılabilir ve somut bir şekilde öne çıkartılması için çalışma yürütüyoruz. Banaz anmaları da bu anlamıyla en somut ve rafine durumdur. Banaz anmalarını bu yıl Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi ve 2 Temmuz Vakfı birlikte organize ediyor. Bu iki kurumun yan yana gelmiş olması da anlamlıdır. Birlikte iş tutulması değerlidir. Bu anlamıyla örgüt olarak orada olup katkı sunacağız. 2 Temmuz Katliamı da Pir Sultan Abdal’ın anmalarına tahammül gösteremeyen devletin aklı tarafından işlenmiş bir cinayet, katliamdır. Orada aslında somut anlamda Koray Kaya, Hasret Gültekin, Nesimi Çimen, İnci Türk gibi canlarımız bedenen ateşe verilmiş olsa da aslında ateşe verilmek istenen Alevi hafızası. Direniş gerçeği ateşe verilerek yok edilmek gibi bir hedef vardı. Bizi hafızasızlaştırmak ve korkutarak geri adım attırmak amacı vardı. Biz bunu kabul etmedik ve etmeyeceğiz.”

(PİRHA)